Temiz Teknolojiye Geçişte Kritik Madenlerin Önemi Ülkeler, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında net sıfır emisyon hedeflerine ulaşabilmek için temiz teknolojilere yönelik ihtiyaçlarını artırıyor. Bu kapsamda, elektrikli araçlar, batarya teknolojileri, yenilenebilir enerji projeleri ve enerji depolama alanında kullanılan kritik minerallere olan talebin de artması bekleniyor. Küresel Talep ve Beklentiler Ulusal Enerji Ajansı’nın raporuna göre, lityum, nikel, kobalt,…
Ülkeler, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında net sıfır emisyon hedeflerine ulaşabilmek için temiz teknolojilere yönelik ihtiyaçlarını artırıyor. Bu kapsamda, elektrikli araçlar, batarya teknolojileri, yenilenebilir enerji projeleri ve enerji depolama alanında kullanılan kritik minerallere olan talebin de artması bekleniyor.
Ulusal Enerji Ajansı’nın raporuna göre, lityum, nikel, kobalt, grafit ve bakır gibi kritik minerallere olan küresel talep önümüzdeki yıllarda ciddi şekilde artacak. Özellikle 2040 yılına kadar lityum talebinde %767’lik bir artış beklenirken, grafit ve kobalt taleplerinde de önemli yükselişler öngörülüyor.
Bu mineraller, temiz enerji projelerinde önemli rol oynamaktadır. Örneğin lityum, pil ve batarya üretimiyle elektrikli araçların yanı sıra nükleer santrallerde ve roketlerde de kullanılmaktadır. Aynı zamanda, grafit elektrik dirençleri ve yüksek ısıya dayanıklı malzemelerde tercih edilirken, kobalt elektrikli araçlarda ve kesici aletlerde kullanılmaktadır.
Bu kritik minerallerin toplam piyasa değeri 2040 yılına kadar %137’lik bir artışla 770 milyar dolara yükselecek. Bakır, 330 milyar dolarlık piyasa değeriyle ilk sırada yer alırken, lityum ise 230 milyar dolarla ikinci sırada bulunacak. Bu durum, temiz enerji teknolojilerine olan geçişin ekonomik açıdan da önemini ortaya koymaktadır.
